24 Şubat 2015 Salı

FM15 için 'Manifesto Taktik'

Bu yazımda sizler için Football Manager 2015 oyununda kullanacağız muazzam bir taktik yaptım. Club Brugge, Basel, Bayern Münih ve Trabzonspor'da denediğim bu taktik çevremde FM oynayan arkadaşlar arasında çok ses getirdi. Sizin sayenizde genel olarak da Türkiye'de de ses getireceğini düşünüyorum.

Bu taktiği Football Manager 2015 oyununa manifesto olarak yaptığımı söylemek istiyorum. Genellikle 4-2-3-1 formasyonu ile oynadığım oyunda kaleyi bulan şut ortalamam 35-40 civarında, muazzam seviyelerdeydi. Fakat bir türlü takım kimyasını ve oyun stratejimi oturtamıyor ve maçlarda devamlı dengesiz sonuçlar alıyordum. 40/25 şut ve kaleyi bulan rakamlara rağmen, rakiplerim 4 şutta 1 veya 2 gol bularak sahadan galip ayrılıyordu. Yaşadığım duyguları FM oynayanlar çok iyi bilir.

Geçen hafta sonu yine yenildiğim bir maç sonrası 'S.kerim böyle işi' diyerek manifesto niteliği taşıyan taktiği ortaya çıkardım. 1 saate yakın Oyun Anlayışı/Hücuma Kalkış Şekli/Oyun Şekli/Savunma Yaparken/Genel bölümlerini planladım. Formasyon olarak klasik ifade ile Barça formasyonunu seçtim. Kullanacağım oyuncu tiplerine göre Oyuncu Direktiflerini tek tek 11 mevki için girdim ve sonuçta ortaya müthiş bir taktik çıktı. FM15'in arayüzüne alışamayan, FM15'e bir türlü ısınamayıp hala FM14 oynayan arkadaşlar içinde umarım vesile olur. Ayrıca bu taktiği FM Türkiye Araştırma Ekibinde çalışan bendenizin yapmasıda güvenilirlik açısından iyi olduğunu düşünüyorum.

İşte hazırladığım taktik hakkında bazı resimler.



Oyuncu Direktiflerini tek tek buraya giremedim maalesef.


Libero Kaleci, 2 Pas Dağıtan Stoper, 2 Ofansif Bek, 1 Regista, 1 Defansif Oyun Kurucu, 1 Oyun Kurucu, 2 İçe Kat Eden Oyuncu ve 1 Sahte 9 ile size müthiş bir sezon vaadediyorum.

Basel'in başına geçtiğim zaman bu taktiği kullandım. Kırmızı çizgiden sonra aldığım sonuçlar ortada.



Bu taktiğe nasıl ulaşacaksınız. Twitter'da @yasinerkol hesabından veya yasinerkol@gmail.com mail adresime yazarak bu taktiği benden isteyebilirsiniz. Bütün arkadaşlara bıkmadan bu taktiği gönderebilirim. Ayrıca Steam üzerinde Atölye bölümüne de ekleyeceğim taktiğimi. Steam kullanıcı hesabım ise: yasinerkol

Basel'de oynadığı iki sezon içinde elde ettim başarılar.



2. sezonda aldığım başarılardan bazıları Şampiyonlar Ligi'nde Liverpool'u eleyerek Çeyrek final gördüm.




Ligde bir sezonda 94 gol atarak 89 puanla şampiyon olurken Grasshoppers'ı 9-0 yendiğim maç.


Ve sezon sonunda Şampiyonlar Ligi, İsviçre Kupası ve ligdeki başarıdan sonra Manchester United ile iş başı yaptığım an.



Taktik için link burada 7 Mayıs'a kadar geçerli linktir. http://we.tl/Xq4bBtS6hr

10 Şubat 2015 Salı

Galatasaray U17 futbolcu analizi

Bu yazımda sizlere Coca-Cola Bölgesel Gelişim U17 Ligi-Marmara 2 grubu takımlarından Galatasaray U17 oyuncularının özelliklerini FM diliyle anlatmaya çalışacağım.

İlk başta şunu ifade etmek isterim bu sezon GS U17 takımını 2 kere izledim. İmkanlarım doğrultusunda bu maçları toplu ve topsuz alanı kadrajıma alarak videoya çektim ve futbolcuları tek tek başa dönerek analiz etmeye çalıştım. Burada yazdıklarım izlemeye devam ettikçe değişebilir. İlk planda gördüklerimi yazdım. Ayrıca Marmara 2 grubunda takibe aldığım daha başka takımlar da var. Onları da bu şekilde yazacağım. Örneğin; Dardanelspor U17, Bayrampaşa U17 takımları gibi.

Şimdi isterseniz tek tek Galatasaray U17 takımında oynayan futbolcuları ele alalım.

Anıl Özer: Kaleci. Anıl'ı iç saha maçlarında tesislerde izleme fırsatı buldum. Genellikle çok aksiyonlu maçlar olmadı onun için. Ama arkadaşlarına güven veren bi tarzı var. Uzun boyunun verdiği avantajdan dolayı Aerial Ability özelliği yüksek bir oyuncu. Ve tabi FM'de bir kaleci için olmazsa olmaz özellik olan Handling özelliği de iyi sevide.

İsmail Ayhan Şengül: Sağbek. İsmail fizik yapısı ince-atletik. Pozisyon özelliği için söyleyebileceğim kesinlikle Limited Full Back değil. Daha çok Wing Back rolünde oynuyor. En bariz özellikleri Agility, Acceleration, Pace ve Dribbling diyebilirim.

Sefa Özdemir: Solbek. Solbeke göre boyu uzun ve hızlı bek değil. Ataklarda fazla kanat bindirmeleri yapmıyor bu konuda eksiği var. Buram buram Limited Full Back kokan özelliklere sahip. Bekten ziyade önlibero ve stoper pozisyonu da oynayabilir kanısındayım. Balance, Stamina, Strenght, Determination, Tackling en bariz özellikleri diyebilirim.

Yusuf Tantan: Stoper. İri ve hantal yapıya sahip. Mental özellikleri iyi seviyede. Bence en bariz özelliği Positioning. Bu özelliği onun ağır yapısını kapatıyor. Jumping, Marking, Tackling, Heading en bariz özellikleri. Cengaver stoperden çok derinlik veren ayağa oynayan stoper tarzında oynuyor. Futbol zekası iyi düzeyde.

Yiğit Gedik: Stoper. Yusuf Tantan'a oranla daha hızlı ve çevik. Top ile ilişkisi çok iyi diyemeyiz. Fiziksel özellikleri iyi durumda. Agility, Acceleration ve Pace stoper için fena değil. Ayrıca Tackling, Stamina, Strength, Concentration ve Aggression iyi seviyede. Cengaver, korakor oynayan yapıya sahip. Bitmek tükenmek bilmen enerjisi var. Birebirlerde çok başarılı.

Celil Yüksel: Önlibero. Tarz olarak benzemese de bana Okan Buruk'un çalışkan halini anımsatıyor. Sahada basmadık yer bırakmıyor. Stamina, Teamwork, Work Rate, Determination en bariz mental özellikleri. Topun rakipte olduğu zaman diliminde doğru yerlerde duruyor. Takımın savunma lideri diyebiliriz. Basit, tek pas oynadığı için pas yüzdesi yüksek fakat dikey pas denemiyor. İki zamanda da çok iyi oynuyor, oyundan düşmüyor. Enerji dolu, dinamik bir oyuncu. Oyun rolü Ball Winning Midfielder. Geri dönüşlerde hiç sıkıntı yaşamıyor. Arkadaşlarını mevkilerine çok çabuk dublaj yapabiliyor. Delikleri kapatıyor.


Volkan İşsever: Orta saha. Takım kaptanı. Galatasaray altyapısında oynayan her kaptan gibi o da 10 numarayı giyiyor. Fiziksel özellikleri ve yapısı çok iyi, tam futbolcu fiziğine sahip. Kadife bilekli. Top ile dans ediyor diyebilirim. Technique, First Touch, Flair, Decisions, Passing, Vision en bariz teknik ve mental özellikleri. Genellikle 8 numara pozisyonunda oynuyor. FM'de bu terim olmasa da çilingir oyuncu diyebiliriz.

İbrahim Demirbağ: Orta saha. Box To Box Midfielder ve Roaming Playmaker rolleri arasında gidip geldiğim karaktere sahip bir oyuncu. Teknik, Mental ve Fiziksel özellikleri iyi olup orta saha oynayabilecek ender oyuncu yapısında. Technique, Passing, First Touch, Teamwork, Composure, Balance, Stamina, Teamwork, Work Rate gibi pek çok çeşitli özelliklere sahip. Kanaatim 6, 8 ve 10 numara pozisyonlarında zorlanmadan oynar. Potansiyeli yüksek oyuncuların en başında yer alıyor.


Ercan Taşkın: Sağ kanat. Yerinde duramayan seri, hareketli, pırpır dediğimiz tarza sahip. AgilityAccelerationPace, Dribbling, Finishing en bariz özellikleri. Inside Forward rolüne çok uzak Winger rolüne çok yakın bir kanat oyuncusu. Topu aldığı gibi çizgiye iner. İçe katetme özelliği zayıf ama topsuz bölümde koşu göstererek gol pozisyonları arayan yapısı var. Bence takımın en hızlı ve sprinter oyuncusu. Kısa mesafede çabuk hızlabilir.

Buğracan Kırmızıtaş: Sol kanat. İlk bakışta saç stiliyle Juventus'un süperstarı İtalyan Regista Andrea Pirlo'yu andıran Buğracan oyun tarzı ile de Arda Turan'ı bana anımsatıyor. Pozisyon rolü Advanced Playmaker (Oyun Kurucu Kanat). Sol kanatta ters ayakla oynuyor. Sağ ayağını çok iyi kullanıyor. TechniquePassingFirst Touch, Flair, Dribbling, Vision, Decisions en bariz özellikleri. Tipik kanat oyuncusu değil. Hızlı, seri, atletik tarza çok uzak. Mental özellikleri çok iyi. İleryen süreçte önlibero pozisyonu oynarsa Pirlo efekti yapabilir.

Muhammet Yeşilyurt: Santrafor. Bir çok santrafor özelliklerini bünyesinde bulunduran yapıya sahip. Uzun sayılabilecek boyu, vücuduyla duvar olabilmesi, son vuruşlardaki ustalığı gibi pek çok özelliği sahip. Tek eksiği ağır olması. Hızlanabilirse Complete Forward çok yakın bi oyuncu olur. Pozisyon rolü Defensive Forward kanısındayım.

Şimdilik bu kadar diyelim. Galatasaray U17 takımında oynayan diğer oyuncuları da detaylı izledikçe bu yazıyı güncelleyeceğim. Yazamadığım gençler şimdiden kusura bakmasın.

9 Şubat 2015 Pazartesi

Herkese merhaba!

Öncelikle herkese merhaba. İlk kez blog yazdığımı ifade etmek isterim. Jenerasyon olarak blog yazan arkadaşlar bizim bi alt kuşağımızdı. Onları o zamanlar çözemediğimi yeni anlıyorum. Hatta bunlar ne yapıyor bile demiştim. Yıllar sonra bir blogta ben oluşturayım dedim. Terimlere bile yabancıyım. Uzun zamandan beri blog yazmak aklımdaydı ama bir türlü adım atamıyordum. Biraderin 'Blogger var abi orada yaz işte' demesiyle, adım atmış bulundum. 

Fenerbahçe-Trabzonspor maçıyla ilgili karalamak istiyorum. Mesela kadrolara baktığım zaman kafamdan geçen sorular şunlar oldu.

- Selçuk Şahin-Mehmet Topal ikilisi ile hücumda 1 fazla olma adına Fenerbahçe'nin handikaplı olduğu.

- Emenike ile kapanma ihtimali olan Trabzonspor'a karşı Emenike'nin oyun zekasının kısıtlı olduğu.
- Hasan Ali, sakat olduğu için 18 kişilik kadroda olmamasıyla Kartal'ın, Caner'i önde kullanma adına sorun yaşayacağı...

Öte yandan Cardozo, Fenerbahçe için, Emenike de Trabzonspor için oynasaydı neler olabilirdi acaba diye de düşünmediğim değil. Maçın senaryosu beklediğim gibi gerçekleşti. Değişiklikler konusunda İsmail Kartal'ı eleştirmemek mümkün değil. 58. dakikada Kuyt-Sow değişikliği, 69. dakikada Diego-Meireles değişikliği ve son olarak 83. dakikada Selçuk-Webo değişikleri gerçekleşti. Ayrıca Fenerbahçe'in ilk 11'inde 4 yabancı bulunuyordu.



FM dili ile 2 DM ile oynuyor Fenerbahçe, önlerinde ise AMC oynayan Diego var. Aradaki boşluğu kapatmak için ya Diego geriye çok koşmalı ya da Selçuk-Topal ileriye koşmalı. Fenerbahçe'de 4-2-3-1 formasyonunda alıştığımız tarza sadece Selçuk Şahin faktörü şablon dışında kaldı. Çukurova Press Gazetesi'nden Adnan Ercan abim, basın toplantısında İsmail Kartal'a ilk soruyu sordu, 'Neden çift önlibero tercih ettiğiniz' dedi. İsmail Kartal da klasik cümlelerini kurdu. Neden tercih ettiğinden ziyade neden tercih etmediğini anlatmaya çalıştı. Çok sinirli olduğu gözlemledim.

Selçuk Şahin kötü performans göstermedi bence fakat gol için, 3 puan için hücum yönünde ben Selçuk'un artısını göremedim. Dünya'da ve Avrupa'da artık statik oynayan önlibero kalmadı. Yine FM diliyle ifade edersek 'Anchor Man' bile olsanız top sizde iken rakip sahaya dikey topsuz koşular göstermeniz gerekiyor. 'B2B (Box to box)' olmanıza artık gerek yok. Rakip takımın dengesini bozmak için Meireles topsuz koşuları sıkça yapardı. Top rakipte iken gölge olmanın dışında zaman zaman 10-15 metrelik presler yaparak rakibin temposunu ve pas akışını rahatsız ederdi. Bunu Şelçuk Şahin'de göremedik. Neden Selçuk Şahin diyorum çünkü Mehmet Topal 6 numara pozisyonunda oynuyordu, Selçuk ise 8. 4-2-3-1 sisteminde 8 numara pozisyonunda oynayan futbolcunun bu sistemin en kritik oyuncusu olduğunu düşünüyorum.

Sezon başında Beşiktaş, sağbek ve stoper arayışları içindeyken ben Beşiktaş'ın 8 numaraya ihtiyacı olduğunu söylemiştim. Hatta Feyenoord maçında çok farketmemekle beraber Feyenoord'a göre 2-3 gömlek kalitesi daha iyi olan Arsenal maçında Beşiktaş'ın 8 numara ihtiyacı olduğunu daha net gördüm.

Fenerbahçe'ye geri dönersek. Mesela ben Mehmet Topal-Selçuk Şahin yerine Alper Potuk-Meireles tandemi ile Fenerbahçe'nin iç sahada rakiplerini daha fazla sürklase edeceğini düşünüyorum. Çünkü artık futbol ortasahada toplu/topsuz dikine hızlı gidip gelen oyuncular ile oynanıyor. Kuyt-Sow değişikliği şablon değişikliği oldu. Diego-Meireles değişikliği bence oyunu kitleme değişikliği oldu. Selçuk-Webo değişikliği ise sıvama bölümüydü. Bu değişiklik ilk yapılsaydı maçın çok farklı senaryolara gebe olacağını düşünüyorum.


Emenike tercihine değinmek bile istemiyorum. Fenerbahçe bu tip iç saha maçlarında Sahte 9 (False 9) veya Pivot Santrafor (Target Man) tercih etmeli. Topsuz alanda stoperleri karıştıracak koşuları yapan 'Off The Ball', 'Anticipation' özelliği yüksek olan yani kısaca Mental Özellikleri iyi olan santrafor tipiyle oynamalı. Fenerbahçe'nin nadir gelişen 2-3 kontra atağında Emenike'nin yaptığı topsuz koşular tam bir rezaletti.

Maçın 26. dakikasına geldiğimizde Trabzonspor'dan sağbek Salih ve sağaçık Sefa sarı kart aldı. Bundan yaklaşık 12 dakika sonra Ersun Yanal Sefa-İshak değişikliği yaparak Erkan Zengin'i sağa atıp oyuna giren İshak'ı solbeke çekip, solbek oynayan Yusuf'u da İshak'ın önüne attı. Bu süreçte İsmail Kartal maalesef oyunu izlemek ile yetindi. Ersun Yanal'ın bu hamlesinden sonra en kritik hamlesi ise 64. dakikada Özer Hurmacı-Belkalem değişikliği ile geldi ve Yanal oyunu tamamen kitledi. İsmail Kartal da oyun öyle değil böyle kitlenir diyerek 5 dakika sonra Diego-Meireles değişikliği yaptı.

Son olarak tribünlere geleyim. İlk aklımdan geçen şu oldu, taraftar futbola hasret değil ama beraber tezahürat yapmaya hasret kalmış, futbolcularda seyirciye hasret kalmış hissi oluştu bende.

Yine son olarak Ryan Babel ne gol attı öyle, şimdiden yazıyorum sezonu golü olacak. :))

Sonuç olarak düzensiz yazıyorum ama sonuçta blog işte direk yazdım. 1-2 tashih yaptım o kadar. İsmail Kartal maçtan sonra yaptığı konuşma ile analizlerinin arkasında olduğunu ve doğru oyun oynadıklarını söyledi. Bence bu kadro yapısı ile çok kötü bir performans sergiledi. Daha çok yazacak şeyim var ama zamanım yok. İlk demem oldu bu ilerleyen yazılarda daha derli toplu yazılar yazacağım inş.