Soru 1-) Letonya maçı ile başlayalım. Letonya maçındaki puan kaybının sebebi sizce neydi?
Letonya maçında Fatih Terim yanlış kurguyla oynadı. Arda, Volkan Şen, Gökhan Töre, Hakan Çalhanoğlu ve Burak Yılmaz bu 5 futbolcu ofans oynayan oyuncular. Selçuk İnan’ın yanına Hakan’ı devşirdi fakat Hakan bu mevkinin adamı olmadığı için milli takım rakip karşısında sahayı doğru şekilde paylaşamadı. Bunun sonucunda uzun oynadığımız topların ribaundlarını doğru kurgu ile oynamadığımız için devamlı Letonya topladı ve bu topları 2-3 pasla kullanarak devamlı kalemize gelerek pozisyonlar buldular. Ayrıca maçın hemen başında bulduğumuz net posizyonlardan sonra futbolcularımız psikolojik olarak daha gol bulmadan nasıl olsa atarız fikrine kapıldılar. Letonya devamlı topun arkasına geçip takımın boyunu kısaltarak Milli takıma boş alan vermedi. Bu tarz kapanan takımların kilidi oyunu tempolu oynayıp ayak tek pas yapıp, topu devamlı ters kanatlara çevirerek rakibin dengesini bozmaktır. Ama bunu beceremedik. Çünkü topu alan her futbolcu ondan ayrılamadı. 3-4 temas yapıp topu ayağından çıkarmak suretiyle rakibin ekmeğine yağ sürdü. 58.dakikada Şener’in oyuna girmesiyle Ozan orta sahaya çıkınca milliler doğru kurguyu buldu. Sağdan Şener, soldan Caner ile oyunu genişletince rakip savunmasıda boydan uzamak zorunda kaldı ve 77’de Selçuk şut imkanı buldu ve golü attı. Golü bulduktan sonra tamam bu işi bitirdik psikolojisi ve Fatih Terim’in 83. dakikada Mehmet Topal-Burak Yılmaz değişikliği ile milliler psikolojik olarak arkaya yaslandı. Bu yaz düzenlenen Avrupa U21 Şampiyonası’nda 2 gol atan Sabala oyuna girerek Letonya’nın golünü attı. Bu turnuvayı takip eden herkes Sabala’nın hamle oyuncusu olduğunu biliyordu ama demek Fatih Terim bunu bilmiyordu.
Soru 2 –) Karşımızda çok güçlü bir rakip var. Nasıl oynamalıyız?
Bizim Letonya ile oynadığımız saatlerde Hollanda Amsterdam Arena’da İzlanda’yı konuk etmişti. İzlanda topun arkasına geçerek ve takımın boyunu kısaltarak Hollanda’ya alan vermedi. Disiplinli ve sert oyunuyla kontra ataklarla gol aramaya çalıştı ve bundan başarılıda oldu. Nasıl oynamamız gerekir sorusuna en iyi cevap İzlanda’nın oynadığı oyundur. Bizde disiplinli ve alan kapatarak oynarsak başarılı olabiliriz. Kazandığımız topları hızlı ve ayağa paslarla dikine oynarsak Hollanda’yı eksik yakalayabiliriz. Fakat bu maçta puana ihtiyacı olan taraf biz olduğumuz için bence bu bizim dezavantajımız olacaktır.
Soru 3 –) Sizce Robben’in olmayışı maçı nasıl etkiler?
Robben’in olmaması ve İndi’nin kırmızı kart cezalısı olması evet bizim için avantaj fakat Hollanda’nın yedek kulubesine bakdığımız zaman genç ve dinamik oyunculardan kurulu. Robben sakatlandığı zaman onun yerine PSV’nin genç yıldızı Luciano Narsingh oyuna girmişti. Geçen sezon Hollanda da şampiyon olan PSV’nin en iyi oyuncularından biride Narsingh oldu. O da iyi performans sergileyecektir. İndi’nin yerine de Bruma oynayacaktır. Robben’in olmayışı bizim için gerçekten avantaj diyebilirim ama futbol bu belkide maçın kaderini Narsingh belirleyecektir.
Soru 4 –) Son olarak sahaya nasıl bir formasyon ve nasıl bir 11 ile çıkmalıyız?
Fatih Terim’in bu maçta 4-2-3-1 formasyonuyla oynayacağını düşünüyorum. Ve yüksek ihtimal baskılı başlayacaktır. Ama Letonya maçında yaptığı hatayı bu maçta da tekrarlarsa Hollanda bizim 5’lik yaparsa şaşırmam. Umarım Volkan Şen, Gökhan Töre ve Arda’yı aynı anda sahaya sürmez. İlerde Burak Yılmaz arkada Hakan Çalhanoğlu oynamalı. Orta sahada Ozan Tufan banko oynamalı. Yıllarca bu tarz maçlarda genelde başarılı oluyoruz. Fakat bu sefer rakip Hollanda. Şahsen ben bu maçı yenebileceğimizi düşünmüyorum. Çünkü biz saha içinde oyunu hem antrenör bazında hemde futbolcu bazında okuyamıyoruz. Bu seviyede akıllı oyunculara sahip değiliz. Umarım yeneriz ama bu diğer kırılma maçlarımız kadar kolay olmayacaktır. Konya seyircisine çok iş düşecek. Tek kozumuz bence taraftar…
Ayrıca bu tarz maçlarda Fatih Terim’in yüksek motivasyonu bazen ters teptiğide oluyor. Mesela İsviçre maçı. Aşırı motivasyon dezavantajımız olur. Maçı daha başından bitirebiliriz.
Röportajın linki burada...
http://aktifutbol.com/index.php/2015/09/06/roportaj-muhammed-yasin-erkol/